
Yiğit Ahmet İYİBİLEK[1]
Bu, genç bir öğrencinin iki hapis cezasıyla bir demokrasi ikonuna ve sonunda ülkesinin liderine dönüşmesini anlatan ve onlarca yıldır süren bir siyasi yolculuktur.
75 yaşındaki Anwar İbrahim sonunda Malezya’nın 10. Başbakanı olarak hayalini gerçekleştirmiş bulunuyor. 24 Kasım Perşembe günü gerçekleşen yemin törenindeki ilk sözlerinde geçmişte yaşanan siyasi bölünmeler üzerinde durmak yerine eski siyasi düşmanlarını da içeren yeni bir kabine kurarak geleceğe odaklanma niyetinin olduğunu belirtti.
Anwar İbrahim, ırksal ayrışmalarla bölünmüş bir ulusu birleştireceğinin, yolsuzlukla mücadele içinde olacağının ve pandeminin etkileriyle boğuşan ülke ekonomisini kurtaracağının sözünü verdi ve şu sözleri ekledi; “Bu bir ulusal birlik hükümetidir ve iyi yönetim, yolsuzluğa karşı duruş ve tüm Malezyalılar için Malezya temel şartlarını kabul ettikleri takdirde burada herkes kabul edilir.”, “Benim yönetimimde kimse ötekileştirilmemeli.”
Anwar’ın atanması Malezya tarihinde ilk defa yaşanan asılı parlamentoyla sonuçlanan çalkantılı bir genel seçim sürecinden yaklaşık 1 hafta sonra gerçekleşti. Geçen hafta gerçekleşen oylamalarda reformist ve çok etnikli Pakatan Harapan koalisyonu 82 koltukla parlamentodaki en çok koltuğu kazanmıştı fakat hükümeti oluşturmak için gerekli olan çoğunluğa ulaşamadılar. Bu durum ise Anwar İbrahim Malezya kralının seçimlere müdahalesinden sonra atanabileceği anlamına geliyordu.
Gözlemciler eğer Anwar İbrahim 2018 yılında yaşanan devlet yatırım fonundaki milyarlarca dolarlık mali skandal sonrasında oluşan gerilim ile Barisan Nasional kolasiyonunun iktidardan indirilmesine sebep olan ülkede dönüm noktası niteliği taşıyan ulusal seçim ile ortaya çıkan bölünmeleri ortadan kaldırmak istiyorsa işinin fazlasıyla zor olduğunu söylüyorlar.
Politik yorumcu Ei Sun Oh “Bu dönem Malezya siyasetinde şu ana kadarki en parçalanmış ve tehlikeli dönemdir. Pek çok kişi ilerici ve reformist bir adayın atanmasını alkışlasa da bu sorunların sonu olmayacak. Siyasi çekişmeler ve iç çatışmalar yaşanmaya devam edecek ve Anwar’ın muhafazakârlar ve ilericiler arasındaki siyasi boşlukları kapatıp yaraları iyileştirme gibi bir görevi de var.” diyor.
Anwar’ın Yükselişi
10 Ağustos 1947’de Penang Adası’nda doğan Anwar siyasi kariyerine Kuala Lumpur’da genç Müslüman gruplara önderlik eden bir öğrenci olarak başladı. Kırsaldaki yoksulluğa ve açlığa karşı yapılan gösterilerde ön sıralarda olmasından dolayı tutuklandı.
Yıllar sonra Anwar’ın hem akıl mentörü hem de düşmanı olacak dönemin başbakanı Mahathir Mohamad liderliğindeki UMNO olarak bilinen Malay Milliyetçi Partisi’ne katılarak ana akım siyasete dahil oldu.
Anwar’ın parti içerisindeki yükselişi beklenenden hızlı oldu ve kısa süre içerisinde çeşitli üst düzey bakanlık görevlerine getirildi ve 1993’te ise başbakan yardımcısı oldu. Göreve geldikten sonra kendisi Mahathir’in varisi olarak görülmeye başlanmıştı. Fakat Mahathir ve Anwar arasında yolsuzluk ve ekonomi konularından dolayı çatışmalar yaşanmaya başladı.
1997 Asya finansal krizi ve 1998’de Anwar’ın Mahathir’in kabinesinden kovulması ve partiden ihraç edilmesi ikili arasındaki tansiyonu hat safhaya taşıdı.
Bu gelişmelerden sonra Mahathir’e karşı düzenlenen toplumsal protestoları yönetmeye başladı ve yeni bir demokrasi yanlısı hareketin sinyallerini vermeye başladı.
GÜÇTEN DÜŞME VE HAPİS
Aynı yıl içerisinde Anwar yargısız bir şekilde gözaltına alındı ve hem oğlancılık hem de yolsuzluk suçlamalarıyla yargılandı. Rızaya dayalı bile olsa, oğlancılık, Müslümanların çoğunluğunu oluşturduğu Malezya’da 20 yıla kadar hapis cezası olan bir suçtur.
Anwar her duruşma bütün bu suçlamaları sert bir şekilde reddederek bunların siyasi amaçlarla yapıldığını iddia etse de bu yaşananların onun siyasi kariyerine zarar vermesini engelleyemedi. Sonrasında Anwar’ın hapse atılması Anwar’ın destekçilerinin Bütün yaşananların Nelson Mandela’nın yaşadıklarına benzemesi nedeniyle şiddetli sokak protestolarına başvurmasına sebep oldu.
Anwar’ın ilk tutukluluk durumu Mahathir’in görevden ayrılmasından bir yıl sonra 2004 yılında bir mahkeme kararıyla bozuldu. Fakat bu onun hapsedildiği son sefer değildi.
Bir muhalefet temsilcisi olarak geri dönmesinin ardından aleyhinde daha fazla oğlancılık iddiaları atılmaya başlandı ve yıllarca süren duruşmaların ardından 2014’te tekrardan hapsedildi.
Bundan sonrasında yaşanan gelişmeler belki de Malezya’nın siyasi tarihindeki en önemli dönüşlerinden birisi olarak sayılabilir.
Anwar’ın hala tutuklu olduğu dönemde eski Başbakan Mahathir ile 1 Malasyia Development Berhad isimli devlet yatırım fonunda yaşanan bir yolsuzluk skandalında baş şüpheli olan Najib Razak hükümetine karşı güçlerini birleştirme kararı aldılar.
Mahathir seçim vaadi olarak, eğer kazanırlarsa Anwar’ın serbest bırakılacağını ve birkaç yıl iktidarda kalması halinde yerini Anwar’a bırakmak için görevinden ayrılacağının sözünü verdi. Seçimlerin kazanılması sonrasında Mahathir sözünü tuttu ve kraliyet affıyla seçimlerden kısa bir süre sonra Anwar İbrahim’i serbest bıraktı. Fakat koltuğunu Anwar’a bırakacağına dair verdiği vaat gerçekleşmedi ve bu durum Mahathir destekçileri arasında bölünmelere ve istikrarlı bir hükümet kurulmasının giderek zorlaşmasına sebep olarak bir U dönüşü durumu oluşturdu.
BEKLEYEN ZORLUKLAR
Malezya’nın yeni başbakanı olarak Anwar’ın artan yaşam maliyetleriyle mücadele eden Malezya’da halkla dayanışma içerisinde olduğunun bir göstergesi olarak maaş almayacağını söylemesi onun ilk vaatleri arasında yer alıyor. Ayrıca ülkesinin çok kültürlü yapısını destekleyeceğini de belirtti.
Malezya’da uzun zamandır etnik Malay halkının çoğunluğunu Çinli Malezyalı ve Hintli Malezyalı azınlıklara tercih eden, pozitif ayrımcılığı temel alan bir kurumsallaşma hâkim. Uzmanlar, onlarca yıllık kutuplaşmanın ve Müslümanlığın çoğunluğu oluşturduğu ülkede ırk, din ve reform konusundaki sorunların çözülmesinin kolay olmayacağını ve bu sırada hükümete rakip olanların Anwar’ın iktidarını devirme ihtimalinin her zaman olduğunu belirtiyorlar.
Anwar’ın kabinesinin üçte ikisi, lideri olduğu Pakatan Harapan reformist koalisyonun üyelerinden oluşurken, Anwar geri kalan kısmı bir ulusal birlik göstergesi olarak, Gabungan Rakyat Sabah partisi üyelerine ve öncesinde devirmek için çok çaba sarfettiği UMNO politikacılarının yer aldığı Barisan Nasional koalisyonuna vereceğini açıkladı.
Siyasi yorumcu Oh, Anwar’ın parçalı bir düzende çok zorlu bir siyasi ittifaka girdiğini belirtti ve ekledi:
“Son seçimlerin sonuçları yalnızca bu ülkenin ne kadar parçalanmış olduğunu gösteriyor. Anwar’ın şu an ülkedeki yenilikçi yapılar ile muhafazakâr dini örgütler arasında denge oluşturması ve onları yönlendirmesi gibi zorlu bir görevi var”
Uluslararası alanda, sağ görüşlü gruplar Anwar’ın hükümetini kabul ettiler ve insan haklarına ve demokrasiye birincil derecede önem vereceği sözünü hoşgörüyle karşıladılar.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Asya bölge sorumlusu Phil Robertson, Anwar’dan “O kişisel olarak büyük siyasi temelli adaletsizliklere maruz kalmış bir lider.” olarak bahsetti.
Ayrıca Robertson, sağ partilerin Anwar’ın hukuki reformlar getireceğini ve geçmişte yaşanan medeni ve siyasi hakların kullanımının suç sayıldığı durumların değiştirileceğine yönelik durumlarda umutlu olduğunu belirterek ülkede yaşanan transseksüel ve eşcinsel gruplara karşı yapılan ayrımcılığa, göçmen işçilere, çocuk evliliğine ve göçmen yasalarına dikkat çekti ve ekledi “İki yıllık iktidar döneminden sonra sendelemeye başlayan önceki Pakatan Harapan hükümetinden dersler çıkarılmasını umuyoruz. Ayrıca Anwar’ın vizyonuyla ilerleyeceğine, vadettiği programlarına ve politikalarına göre hareket etmek için seçildiğini kabul edeceğine ve görevini yerine getireceğine inanıyoruz.”
Seçimle sonrası, yurtiçinde genel olarak bir kutlama havası hâkim ve halk yıllarca süren siyasi kaos ve belirsizliğin nihayet geçmişte bırakılacağına dair inançlı durumda.
Malezyalı gazeteci Amirul Ruslan, “Malezyalılar, kontrolden çıkma riski taşıyan siyasi anlaşmazlığın şimdilik biraz güç kaybedeceği konusunda umutlu olabilirler. En azından şu anlık UMNO içerisindeki aşırı milliyetçilerin böyle bir davranışı olmayacak gibi görünüyor. Malathir’in aksine Anwar’ın politikalarının ırk merkezli olmaktan uzak olduğunu görüyorum.” Dedi.
Anwar’ın eski düşmanlarından oluşan yeni hükümetini daha önce eşi benzeri görülmemiş bir kurum olarak nitelendirerek, “Anwar bölünmüş ülkemiz için doğru kişi.” Sözlerini kullandı.
Heather Chen’in makalesi From Prisoner to prime minister: The remarkable rise of Malaysia’s Anwar Ibrahim CNN’de yayımlandı; Yiğit Ahmet İyibilek çevirdi.
Comments